MÖ. 6.yy’da kurulan Assos Antik Kenti, Troas bölgesi’nin güney ucunda, volkanik bir tepenin zirvesi ve eteklerinde kurulmuştur. Kentteki yapılarda bu sönmüş volkanik tepenin sunduğu, işlemesi zor ama son derece dayanıklı olan andezit taşı kullanılmıştır.
Bulunduğu bölgedeki tek büyük limana sahip olduğu için geçen gemiler sayesinde zenginliğe ulaşan kent, aynı zamanda yaptığı lahitler ile anılmaktaydı. Lübnan, Suriye, Yunanistan ve Roma’ya kadar ticareti yapılan bu lahitlerde kullanılan malzeme, bedenin hızlı bir şekilde toprak olmasını sağlar bu sebeple de “insan yiyen lahit” olarak adlandırılırdı.
Filozof Aristoteles’in bir süre yaşayarak bir felsefe okulu kurmuş olduğu antik kent, Roma dönemi antik tiyatrosu, agora, nekropol (mezarlık) ve surlar ile göz doldurmaktadır. Kentin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı adını şehrin koruyucu tanrıçası, Zeus’un kızı ve 12 Olympos tanrısından biri olan Athena’dan almaktadır. Anadolu’da inşa edilen ilk ve tek Dor düzenindeki tapınak olan yapı, olağanüstü manzarasıyla da ilgi çekmektedir.